1. katılmadığım önerme. sözlerle kalıplaştırılmış, kısıtlanmış bir anlamlandırma olduğu bunun da özün kendi anlamlarını bulmasını engellediği ya da kısıtladığı düşüncesi aynı şekilde sözsüz olan müzik için de geçerli olacaktır. ayrıca sözlü müzik ile sözsüz müziğin enstrümental anlamda içeriği farklıdır. sözlü şarkının sözlerini çıkardığında ortada uyumlu bir enstrümental şarkı kalmayacaktır.

    şarkının sözlerinde yer alan her kelime, dil, tanımlanmış sözler ve kavramlar olsa da insanlarda yarattığı anlamlar farklı olacaktır. mutluluk, aşk, sevgi, ayrılık, bahar, yağmur vb. bir çok şeyin insan da yarattığı farklı anlamlar, ilişkilendirmeler olacaktır.

    bestecinin coşkun bir mutluluk içerisinde yaratmış olduğu hızlı ve ritmik bir enstrümental şarkının, kimisinin içindeki öfkeye kimisinin sabırsız heyecanına hitap edebileceği gibi.

    yani her ikisinde de insan kendine özgü anlamlandırmayı kurabilir.

    bir şarkıyı dinleyen insan, o şarkı sözlerinin kendisinde yarattığı anlamları, sözleriyle kurduğu ilişkileri sever, şarkıyı yapan için çok farklı bir anlamlandırma yapılmış olsa da. şarkı sözlerini yazan bu duygular ve bu anlamlandırmayla bu şarkıyı yazmış ben de o duyguların aynısını illa ki hissetmeliyim kaygısına yaşamaz. yaşamaya çalışırsa da bu da empati yaparak elde edebileceği bir anlamlandırmaya dönüşür ki yine özneldir.